Öz-Kaynaklarımız: Karakter Güçleri ve Erdemler

Seligman ve Peterson’un “karakter güçleri ve erdemler” konusuna odaklanma gayretleri, psikolojinin son elli yılındaki en önemli girişimlerden biridir. Howard Gardner

Pozitif psikolojinin çıkış noktası, psikoloji biliminin insanın güçlü özellikleri ve erdemlerinden çok, zayıf ve eksik yönlerine daha fazla odaklanmış olmasıdır. Bu itibarla da pozitif psikoloji tanımlanırken, insanların erdemlerine, olumlu ve güçlü özelliklerine odaklanan bir yaklaşım olarak nitelendirilmektedir. İşte burada belirtilen olumlu ve güçlü özellikler “karakter güçleri” olarak ifade edilmektedir. Öz-kaynaklarımız olarak da nitelendirebileceğimiz bu karakter güçleri, pozitif psikolojinin kurucuları olarak kabul edilen M. Seligman ve C. Peterson tarafından ortaya konulmuştur. Karakter güçlerinin ne olduğu ile ilgili farklı çalışmalar ve görüşler de var ancak bu yazıda ben Seligman ve Peterson’un çalışmasına değinmeye çalışacağım.

Amerikan Psikiyatri Derneği’nin çıkarmış olduğu DSM(1) ve Dünya Sağlık Örgütünün çıkarmış olduğu ICD(2), ruh sağlığı bozukluklarının tanılanmasında kullanılan kitaplardır. Bu kitaplarda normal dışı davranışlar ya da ruh sağlığı bozuklukları ile ilgili tanı kriterleri bulunmaktadır. Bir nevi bu kitaplar, insanda yanlış ve eksik olanın ne olduğu ile ilgilidir. Pozitif psikoloji ise insanda “olumlu ve doğru olanın” ne olduğu ile ilgilenmektedir. İşte Seligman ve  Peterson, bu DSM ve ICD’ye alternatif olarak, ruh sağlığı yerinde insanın özelliklerini ortaya koymak üzere bir çalışma başlattılar. Onların liderliğinde üç yıl boyunca 50’den fazla bilim insanı bu projede çalıştı. Bu çalışma kapsamında 6 temel erdem ve bu erdemlerin altında 24 karakter gücü belirlediler. Bu erdemleri ve karakter güçlerini belirlerken, psikoloji alanındaki geçmiş çalışmaların yanı sıra, kadim kültürlerden, dinlerden, felsefeden ve daha pek çok disiplinden faydalandılar. Böylece tüm insanlar için geçerli olabilecek evrensel bir erdemler ve karakter güçleri listesi oluşturmaya çalıştılar. Karakter güçleri belirlenirken bazı ölçütler belirlenmiştir. Yani bir özelliğin karakter gücü olarak kabul edilebilmesi için, tüm kültürlerde yaygın olarak biliniyor olması, bireyin mutluluk ve yaşam doyumuna katkı sağlıyor olması, ahlaki açıdan değerli olması, insanlarda kıskançlık değil hayranlık uyandırması ve ölçülebilir olması gibi özelliklere sahip olması gerektiği belirtilmiştir.

Çalışmalar sonucunda belirlenen altı erdem, (1) Bilgelik (2) Cesaret (3) İnsaniyet (4) Adalet (5) Ölçülülük ve (6) Aşkınlık’tır. Bu altı erdemin altında da yaratıcılık, merak, öğrenme sevgisi, açık fikirlilik, bakış açısı, cesur olma, sebatkârlık, dürüstlük, yaşam coşkusu, sosyal zekâ, sevgi, iyilikseverlik, liderlik, vatandaşlık, hakkaniyet, affedicilik, alçakgönüllülük, öz-denetim, ihtiyatlılık, estetik ve mükemmelliğin takdiri, şükran duyma, umut, mizah ve maneviyat olmak üzere 24 karakter gücü yer almaktadır. Söz konusu bu karakter güçleri erdemlerin açıklaması ve tanımlayıcısı niteliğindedirler (3).

Bilgelik: Yaratıcılık, Merak, Öğrenme sevgisi, Açık fikirlilik, Bakış açısı

Cesaret: Cesur olma, Sebatkarlık, Dürüstlük, Yaşam coşkusu

İnsaniyet: Sosyal zeka, Sevgi, İyilikseverlik

Adalet: Liderlik, Vatandaşlık, Hakkaniyet

Ölçülülük: Affedicilik, Alçakgönüllülük, Öz-denetim, İhtiyatlı olma

Aşkınlık: Estetik ve mükemmelliğin takdiri, Şükran duyma, Umut, Mizah, Maneviyat

Konu ile ilgili yapılan çalışmalar, bazı karakter güçlerinin bazı bireylerde daha yüksek düzeyde olduğunu, bazılarında ise daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. Bunda genetik faktörlerin etkisi olduğu gibi, bulunulan çevrenin ve çevrede model alınabilecek kişilerin de etkisi vardır. Karakter güçleri ile ilgili olarak kişi kendisinde baskın olan güçleri belirleyerek işe başlayabilir. Zayıf olan karakter güçlerini geliştirmek de bir yol olabilir ancak özellikle vurgulanan güçlü özellikleri belirleyerek, bunlar üzerinde durmak ve onlara uygun eylemlerde bulunmaktır. Böylece doğal olarak var olan öz-kaynaklar kullanılmış olacaktır ve birey için yaptığı işler daha kolay yapılabilecektir. Ayrıca kişi baskın olan karakter güçlerini kullandığında, pozitif psikolojide “akış” dediğimiz durumu daha sık yaşayacaktır. Yani yaptığı işten keyif alacak, kendisini tamamen yaptığı işe verebilecek ve adeta zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaktır. Örneğin sosyal zekâsı yüksek bir birey, kişilerarası ilişki ve iletişim gerektiren iş ve eylemlerde daha başarılı olacak, başarılı oldukça da öz-güveni, öz-saygısı ve yaptığı işten aldığı keyif artacaktır. Ya da öğrenme sevgisi yüksek birisi, öğrenmekten, öğrenme ortamlarından, yeni deneyimlerden, kitaptan, defterden daha çok keyif alacak ve bu tür eylemlerde bulunduğu için daha çok olumlu duygular yaşayacaktır. Bu konuyu Abraham Maslow’un “Kendisiyle barışık olmak istiyorsa; müzisyen müzik yapmalı, ressam resim yapmalı, şair şiir yazmalıdır.” sözü çok güzel özetliyor.

Güçlü karakter özelliklerimize odaklanmak, bir nevi çantamızda var olan aletleri kullanmak gibidir. Ya da elimizde olan malzemeleri kullanarak en uygun yemeği yapmak gibidir. Elimizde olmayanlar için ağlayıp sızlamak yerine, var olanları en etkili bir şekilde kullanmak daha akıllıca geliyor. Bu anlamda da karakter güçlerini “öz-kaynaklarımız” olarak nitelendirmek doğru bir yaklaşım gibi geliyor.

Karakter güçlerine odaklanma öylesine işlevsel ve işe yarar ki, bu güçleri geliştirmeye ve kullanmaya yönelik olarak pek çok araştırma ve uygulama yapılıyor. Bireysel yaşamda ya da kurumsal ve iş yaşamında kullanılmak üzere konu ile ilgili programlar geliştiriliyor, terapi ve danışma modelleri ortaya konuluyor. Bu konuda Martin Seligman ve Tayyab Rashid’in beraber geliştirdikleri “Pozitif Psikoterapi” modeli, Elsie Jones-Smith’in “Güç Odaklı Terapi”(4) kitabı ve Ryan M. Niemiec’in  “Karakter Güçleri Uygulamaları”(5) kitabı verilebilecek güzel örneklerden diye düşünüyorum. Bu konularda henüz ülkemizde çalışma yapılmamış durumda ama inanıyorum ki yakın gelecekte özellikle genç akademisyenler bu konulara el atacaktır. Bu tür terapi modellerini o kadar umut vaadedici ve işlevsel buluyorum ki, insanlara fayda sağlayacağı için içten içe seviniyorum.

Gelelim hangi karakter gücümüzün daha baskın olduğunu bulmaya. Bu konuda aşağıdaki siteden faydalanabilirsiniz. Daha güçlü olan karakter güçlerinizi belirleyerek işe başlayabilirsiniz. Sitede Türkçe seçeneği de bulunmaktadır. Kendinizi tanımak için iyi bir iş yapmış olacaksınız.

https://www.viacharacter.org/survey/account/register

Mutlu bir yıl geçirmeniz dileğiyle, her şey gönlünüzce olsun…

Tayfun Doğan

Esenevler, İstanbul.

30 Aralık 2017

Dipnotlar

1.The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı)

2.International Classification of Diseases (Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması)

3.Fredrike Bannink (2017). Birey ve Toplumlarda İyi Oluşu Gerçekleştirmek için 201 Pozitif Psikoloji Uygulaması. Üsküdar Üniversitesi Yayınları.

4.Elsie Jones-Smith (2014). Strengths-Based Therapy: Connecting Theory, Practise and Skills. Sage Pub.

5.Ryan M. Niemiec (2017). Character Strengths Interventions: A Field Guide for Practitioners.

 

 

 

Related posts