Sonja Lyubomirsky, Amerikalı sosyal psikolog, Nasıl mutlu olunur? kitabının yazarı. Akademik kariyerini büyük oranda mutluluk konusundaki araştırmalara adamış birisidir. Kitabı Türkçeye de çevrildi ve MediaCat yayınlarından çıktı ancak şu anda baskısı bitmiş. Dileyenler internetteki ikinci el kitapçılardan temin edebilir.
Nasıl mutlu olunur? kitabı, bilimsel kanıtlarla desteklenen 12 mutluluk stratejisini anlatmaktadır. Yazar daha önsözünde bunun bir kişisel gelişim kitabı olmadığını vurguluyor. Benim pozitif psikolojiyle ilgili ilk okuduğum ve beğendiğim kitaplardan birisidir. Ayrıca, bu alanda araştırmalar yapmam için de teşvik edici olmuştur. Kitap, bilimsel araştırmalara dayalı olmasına rağmen dili oldukça sade ve anlaşılır niteliktedir. Kitapta, mutluluk nedir ve nasıl mutlu olunur? sorularına doyurucu cevaplar bulunabilir.
Lyubomirsky, kitapta sürdürülebilir mutlulukla ilgili bir model ileri sürüyor. Bu modelde mutluluğumuzun belirleyicilerinin ne olduğunu açıklıyor. Buna göre, mutluluğumuzun belirleyicilerinin % 50 oranında genetik faktörler, % 40 oranında “amaçlı etkinlikler” ve % 10 oranında “yaşam şartları” olduğunu belirtiyor.
Genetik faktörler, mutluluğumuzun en önemli belirleyicisi olarak görülüyor. Bu konuda, her bireyin bir sabit mutluluk noktası (set point) olduğu ve kişi çok üzgün olsa da, çok mutlu olsa da, bir süre sonra bu mutluluk düzeyine tekrar döndüğü anlatılıyor. Bu duruma da hedonik adaptasyon adı veriliyor.
Yaşam şartları ise mutluluğumuzu % 10 oranında etkiliyor. Yaşam şartlarının kapsamında ise, yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, gelir durumu ve yaşanılan yer gibi demografik değişkenler vardır. Bu değişkenlerin tamamı istenilen şekilde olsa bile mutluluğu oldukça sınırlı şekilde etkiliyor.
Amaçlı etkinliklerin ise, mutluluğu % 40 oranında etkilediği ve bunun hiç de azımsanmayacak bir oran olduğu vurgulanıyor. Amaçlı etkinliklerin kapsamında bulunan faaliyetler önemli ölçüde öğrenilebilen ve geliştirilebilecek niteliktedir. Kitabın bütününde ele alınan mutluluğu artırma stratejileri de bu etkinlikler bağlamında işlenmiş. Nedir bu geliştirilebilecek etkinlikler? Olumlu düşünme, iyimserlik, farkındalık, sosyal ilişkileri geliştirme, sosyal destek sağlama, affedicilik, yaşam amaçları belirlemek, yardımseverlik, egzersiz yapmak ve manevi-dini yönelimlerde bulunmak gibi faaliyetler. Ancak Lyubomirsky’nin özellikle vurguladığı nokta, bu etkinliklerin hepsinin herkeste aynı etkiyi göstermeyeceği şeklindedir. Dolayısıyla kişi kendisini neyin mutlu ettiğini bulma konusunda da bir çaba göstermelidir.
Son olarak, kitaptan beğendiğim ve altını çizdiğim bazı kısımları sizinle paylaşmak istiyorum;
-Genel inanışın aksine, nasıl tek bir mucize diyetle herkes zayıflayamıyorsa, mutluluğa giden yol da tek değildir. Her birimiz kendimize en uygun stratejileri belirlemeliyiz. (Sf. 18)
-Anlaşılan o ki, mutluluk yanında birçok kazanç daha getiriyor. Daha az mutlu emsallerle karşılaştırıldığında, mutlu insanlar daha sosyal, enerjik, yardımsever, işbirlikçi ve diğerleri tarafından daha çok seviliyorlar. Daha mutlu insanların evlenme ve mutlu evlilikler yapma, geniş arkadaş grupları edinme ve sosyal destek görme ihtimallerinin daha yüksek olmasına şaşırmamalı. (Sf. 33)
-Ben mutluluk kavramını, neşe, tatmin ya da refah ile yaşamdan duyulan memnuniyetin bir birleşimi anlamında kullanıyorum. (Sf. 39)
-Araştırmalar, evli kişilerin bekarlara göre daha mutlu olduklarını gösteriyor. Evlenmek, hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biriydi ve önceye oranla kesinlikle daha mutlu olduğumu düşünüyorum. (Sf. 54)
-Şükran duygusu içerisindeyken, suçlu, alıngan ya da sinirli hissetmeniz zordur. (Sf. 94)
-Mutlulukla ilgili literatürdeki en önemli bulgulardan biri, mutlu insanların mutsuz insanlara nazaran daha iyi ilişkilere sahip olmasıdır. (Sf. 119)
03 Kasım 2016
Dr. Tayfun Doğan