Genel anlamda pozitif psikolojiyi nasıl tanımlarsınız?
Pozitif psikoloji, insanların olumlu yönlerine ve güçlü özelliklerine odaklanan bir yaklaşımdır. Ruh sağlığı yerinde insan kimdir? Hayatı yaşamaya değer kılan şeyler nelerdir? İyi, kaliteli ve mutlu bir yaşam mümkün müdür? Bu tür sorulara cevap arayan bir yaklaşımdır. Aslında bu sorular yeni değildir. Pek çok felsefi akım, dinler ve ideolojiler bu tür sorulara cevap aramışlardır. Pozitif psikolojiyi bunlardan ayıran en önemli nokta, bu sorulara bilimsel yöntemlerle cevap aramasıdır. Bu anlamda da pozitif psikoloji tamamen bilimsel yöntemlere dayalı olarak araştırmalar yapar ve veriler ortaya koyar. Bilinenin aksine, bu yaklaşım, yalnızca mutluluğu da araştırmaz. Mutluluk konusu araştırdığı konulardan yalnızca bir tanesidir. Bunun dışında psikolojik iyi oluş, yaşam kalitesi, iyimserlik ve umut, sosyal-duygusal zekâ, affedicilik, psikolojik sağlamlık, hayatın anlamı ve amacı, şükran duyma ve öz-saygı gibi onlarca konu üzerinde çalışır.
Pozitif psikoloji ile ilgilenmenizde sizi motive eden nedir?
Öncelikle çalışması keyifli bir alan ve bu konular ilgimi çekiyor. İşe yarar bir şeyler yaptığım ve insanlara katkı sağlayacağım duygusunu yaşıyorum. Bunun dışında, bu konularla ilgili çalıştıkça kendimi daha iyi tanıyorum. Yani bireysel anlamda da faydasını görüyorum. Yine yeni bir alan olması ve üzerinde çalışılacak ya da tartışılacak çok şey olması da beni motive ediyor. Açıkçası böyle bir alanda çalıştığım için de kendimi şanslı sayıyorum. Yapacak çok işimiz var daha.
Pozitif psikoloji ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Akademik anlamda, psikolojik iyi oluş, hayatın anlamı-amacı ve mutluluk gibi konulara odaklanmış durumdayım. Bu konularda araştırmalar yapıyor ve makaleler yayınlıyorum. Bu aralar, konu ile ilgili bir kitap yazma çalışmam devam ediyor. Bununla ilgili olarak okumalarıma da devam ediyorum. The Journal of Happiness & Well-Being adlı derginin editörlüğünü yapıyorum. Geçen yıl düzenlediğimiz Avrasya Pozitif Psikoloji Kongresi’nin 12-14 Mayıs 2017 tarihinde ikincisini düzenleyeceğiz. Bununla ilgili hazırlıklarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Bunların dışında da bu alanla ilgili kongreleri ve sempozyumları takip etmeye çalışıyorum. Üsküdar Üniversitesi’nde pozitif psikoloji ile ilgili dersler veriyorum. Çeşitli radyo ve televizyonlarda pozitif psikoloji konulu konuşma ve söyleşiler yapıyorum. Bir de yakın zamanda, üniversite televizyonunda pozitif psikoloji konulu bir tv programı yapmayı planlıyoruz.
Alanınızda kime hayranlık duyuyorsunuz, pratisyen veya akademisyen olarak?
Aslında dünya çapında bu alanda çalışan çok fazla bilim insanı var. Çoğunu da takip etmeye çalışıyorum. Ancak kişisel olarak benim hoşuma giden birkaç kişi söyleyecek olursam, Dr. Richard Davidson, Dr. Paul T. Wong ve Dr. Aaron Jarden yakından takip ettiğim ve beğendiğim kişilerdir diyebilirim.
Pozitif psikolojiyi öğrenmeye yeni başlayanlara kitap olarak neleri tavsiye edersiniz?
Dr. Sonja Lyubomirsky’nin “Nasıl Mutlu Olunur?” adlı kitabı başlangıç için iyi bir kitaptır. Yine Martin Seligman’ın “Gerçek Mutluluk Kitabı” okunabilir. Nobel Yayınlarından çıkan ve benim de çeviri editörlüğünü yaptığım “Pozitif Psikoloji” kitabı da bu alanda yazılan güzel kitaplardandır.