Umut ve nöroplastisite mi? Hoca umut konusuyla çok uğraşınca kafası karıştı sanırım dediğinizi duyar gibiyim. Kafa karışıklığı değil aklım yerinde. Nöroplastisitenin nasıl güçlü bir umut kaynağı olduğunu anlatacağım. Ancak önce bu kavramın ne olduğu ile başlayalım. Son yıllarda beyin araştırmalarındaki gelişmeler ve ilerlemeler, insan davranışını anlama konusunda önümüzü aydınlatmaktadır. Nörobilim alanındaki uzmanlar beyni anlama konusunda henüz yolun başında olduğumuzu ve daha alınacak çok mesafe olduğunu belirtmektedir. Şurası açık ki, beyni daha çok tanıdıkça ve anladıkça insan davranışlarını da daha çok anlayacağız. Nörobilimin ilgilendiği konulardan birisi de nöroplastisitedir. Beynimiz yeni öğrenmeler,…
Read MoreYazar: admin
İradenin Eşlik Ettiği Umut: Yapmam Gerekenleri Yaptıktan Sonra Ne Umabilirim?
Umut konusu üzerine yazmaya devam devam edelim istiyorum. Umut konusu göründüğünden çok daha karmaşık bir kavram çünkü umut, zannedildiği gibi yalnızca bir duygu değildir. Duygu olmasının yanı sıra bir düşünce tarzı, inanç ve karakter halidir. Ayrıca umut kavramının altını dolduran, onunla iltisaklı pek çok kavramdan bahsedebiliriz. Amaç sahibi olma, hedeflere ulaşmak için kendini yeterli hissetme, olumlu gelecek beklentileri, alternatif yollar, dinamiklik, gelecek odaklılık, iyimserlik, cesaret, güdülenme ve coşku, umut dediğimizde zihnimizde çağrışım yapan ve umudu tanımlayıcı bazı niteliklerdir. Umuda atfedilen tüm bu vasıflar onu aktif ve dinamik bir yapı haline…
Read MorePsikolojik Sorunlara Sahip Olmanın Avantajları !!!
Psikolojik sorunlara sahip olmanın, nevrotik, mutsuz ve depresif olmanın avantajları olabilir mi? Ne türde olursa olsun bir davranış devam ediyorsa bir şekilde pekiştiriliyordur. Bu durum psikolojik sorunlar için de geçerlidir. Bu pekiştirme davranışı yerine göre maddi, psikolojik ya da sosyal açıdan olabilir. Olumlu ya da olumsuz herhangi bir davranış tekrarlanıyorsa, süreklilik kazanmışsa bu davranışın arka planında, fark etmediğimiz ya da üzerinde düşünmediğimiz bir ödül olabilir. Bu ödülü fark etmek, değişimi gerçekleştirme açısından kritik öneme sahiptir. Elbette içinde bulunulan ruh halinin ve davranışların dezavantajları da vardır ancak getirisi götürüsünden fazlaysa bu…
Read MoreMutlu Çocuklar Mutlu Yetişkinler mi Oluyor?
“Çocukluk, insanın anavatanıdır” Epictetus Karakter gelişimimiz önemli oranda çocukluk dönemimizde oluşur. Freud’dan Adler’e, Jeffrey Young’dan Bowlby’ye kadar psikoloji alanındaki pek çok kuramcı çocukluk yaşantılarını teorilerinin temeline koymuşlardır. Çocukluk dönemi psikolojik açıdan ele alındığında, yaşama becerilerinin öğrenildiği ve karakter gelişiminin başladığı bir yaşam evresidir. Bundan dolayı da çocukluk yaşamının niteliği, yetişkinlikteki ruh sağlığımızla doğrudan ilişkilidir. Mutlu Çocuklar Çocuklukta koşulsuz bir şekilde sevilmiş, kabul edilmiş ve desteklenmiş olmak, yetişkinlikteki iyi oluşun önemli bir belirleyicisidir diye hep söyleriz. Ama bu konuyla ilgili bilimsel anlamda çok az çalışma vardır. Daha doğrusu mevcut çalışmaların çoğu,…
Read MoreUmuda İhtiyacımız Var Ancak İyi Huylu Olanına
Umut … Ne çok anlam yüklediğimiz bir kavram. Varlığı bir dert yokluğu yara. Umut, kimine göre varoluşsal enerji kaynağı, manevi cesaret, güçlü bir niyetlenme, insan çabasının ayrılmaz teşvikçisi, aktif bir adanmışlık, hayata bağlanma sebebi, çaresizin oksijeni, mümküne duyulan tutku, ulaşma düşüncesinin eşlik ettiği bir iştah ve daha fazlası. Öte yandan en büyük hayal kırıklıklarının da nedeni, yerine göre mutluluğu geleceğe saklama sebebi, acıyı uzatan işkenceci, ayyaşın elindeki şişe, karanlık ve sonu bilinmeyen bir tünelde yürümeye devam etme nedeni, daha fazla eziyet çeksin diye kurbanının başının üstünden bir kova su döken…
Read MoreAktif Bir Adanmışlık Olarak Umut
En büyük muvaffakiyetlerin de hayal kırıklıklarının da nedeni olabilecek umuda neden ihtiyaç duyarız? Umuda ihtiyaç duyarız çünkü umutlarımız korkularımızdan, kaygılarımızdan ve acılarımızdan daha büyük olduğu sürece mağlup olmayacağız. Umuda ihtiyacımız var çünkü umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açar. Umuda ihtiyacımız var çünkü o, varoluşsal enerji kaynağımızdır; umut eylemin yakıtıdır ve bize devam etme gücü verir. Umuda ihtiyacımız var çünkü Mark Manson’un deyimiyle, balığın suya ihtiyaç duyması gibi zihnimizde hayatta kalabilmek için umuda ihtiyaç duyar; umut zihinsel makinamızın yakıtıdır. Umuda ihtiyacımız var çünkü umutlu olmak, çözüm odaklı yaşamaktır. Umutlu bireyin beyni…
Read MoreKendimden Uzaklaşıyorum Sonra Tekrar Kendime Yaklaşıyorum
Öz-şefkat nedir? Benlik bütünlüğüne ulaşma, özgünlük, otantik olma psikolojik iyi oluşun önemli göstergelerindendir. Bu özellikler bireyin sahici, samimi ve kendisi olduğunu gösterir. Peki benlik bütünlüğüne ulaşmış, mutlu ve huzurlu bir kişi farkında olarak ya da olmayarak kendine zarar verebilir mi? Mevcut olumlu ruh halini sekteye uğratabilir mi? Yakın zamanda bir kitap okudum. Semih Uçar tarafından yazılmış bir kitap: “Kendimden Uzaklaşıyorum Sonra Tekrar Kendime Kavuşuyorum”.* Yazar kitapta, hayatıyla, deneyimleriyle ve öğrenmeyle ilgili samimi paylaşımlarda bulunmuş. “Kendimden uzaklaştığımı nasıl anlıyorum?” başlıklı yazısı ise kitapta en çok ilgimi çeken bölüm oldu. Uçar yazısına,…
Read MoreKendimi Seviyorum Çünkü Birinin Bunu Yapması Gerekiyor
Zekâ konusu, zaman zaman yeniden gündeme gelen, güncelliğini hiç yitirmeyen, modern psikolojinin en gözde konularından birisidir. Varlığını kimse inkâr etmez ancak nasıl tanımlanacağı ve ölçüleceği konusunda pek çok farklı görüş vardır. Esasen zekâ denildiğinde çoğu kişinin aklına akademik zekâ (IQ) gelmektedir. Yani anlayışı ve kavrayışı iyi olan, hafızası güçlü, çabuk öğrenebilen, nesneler ve olaylar arasındaki ilişkileri çabuk fark edebilen kişileri zeki olarak nitelendiririz ve IQ’larının yüksek olduğunu kabul ederiz. Zeki olmak istenen bir şeydir. Pek çok kişi daha zeki olmayı ister ya da en azından çocuklarının zeki olmasından memnuniyet duyar.…
Read MoreHayata Karışmak
“Yaşadığımı hissetmiyorum” “Sanki rüyada gibiyim” “Hayatım çok renksiz, sıkıcı ve sığ” “Anlatacak bir hikayem bile yok” Instagram hesabımdan zaman zaman açık uçlu sorular soruyorum ve takipçilerimin fikirlerini öğrenmeye çalışıyorum. Geçenlerde de “Ne sizi mutsuz ediyor?” diye sordum. Pek çok ilginç cevap geldi ancak en çok dikkatimi çeken “Aynı şeylerin etrafında dönmek, anlaşılamamak ve hayata karışamamak” şeklindeki cevaptı. Buradaki “hayata karışamamak” ifadesi çok ilgi çekiciydi. Aslında pozitif psikoloji alanında bu ifadeyi hatırlatan bazı kavramlar bulunmaktadır. Martin Seligman’ın mutluluk modelindeki boyutlardan birisi olan “engagement” kavramı bunlardan birisidir. Angaje olmak şeklinde de çevrilebilecek…
Read MoreHayata Tutunmak İçin Nedenler
Hayatta kalma güdüsü tüm canlılar için en temel ihtiyaç olarak nitelendirilebilir. Çoğu zaman nedenini bilmeden hayatta kalmaya çalışırız. Her şeye rağmen hayat bize sunulmuş bir armağandır. Bunu hak etmek için herhangi bir şey yapmadık ancak bize sunulmuş bu hediyeyi iyi kullanmak, takdir etmek ve iyi korumakla mükellefiz diye düşünüyorum. Ancak herkes böyle düşünmüyor olmalı ki insan yaşamında “intihar” dediğimiz bir olgu var. İnsanlar çok değişik nedenlerle intihar etmektedirler. İntiharın ruh sağlığı sorunları, sosyal nedenler, fiziksel hastalıklar, biyolojik yatkınlık, geçim zorluğu, başarısızlık, yalnızlık, işsizlik gibi çok farklı nedenleri olabilmektedir. İntihar riski…
Read More