Mutluluk, sağlığın en üst düzey formudur. Dalai Lama
Bugün pek çok araştırma sonucuna dayalı olarak biliyoruz ki stres, öfke, kaygı gibi olumsuz duygular ve durumlar hem ruh sağlığımızı hem de fiziksel sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Hastalıkların zihinsel nedenleri üzerine yapılan araştırmalar, bize her fiziksel hastalığın arkasında aşılamayan ve çözülemeyen bir psikolojik sorunun olduğunu gösteriyor. Aslında bu durumu, kadim kültürümüzde atalarımız da çok güzel ifade etmişler. “Duvarı nem, insanı gam yıkar” demişler. Bir sıkıntıları bittiğinde “Omuzumdan dağlar gibi yükler kalktı” demişler. Büyük ozan Neşet Ertaş, Zahidem türküsünde “Zahide kurbanım ne olacak halim / Gene bir laf duydum kırıldı belim” diyerek yaşanan sıkıntının fiziksel olarak onu nasıl etkilediğini anlatmış. Zaten, çok stresli ve mutsuz olduğumuz dönemlerde, zayıf düşüp hastalandığımızı çoğu kez deneyimlemişizdir. Beyin cerrahları, kronik mutsuz insanlarda bel ve boyun fıtıklarının daha kolay oluştuğunu belirtiyor. Ünlü beyin cerrahı Dr. Aybars Akkor, “Bel fıtığının en önemli nedeni uzun süren stres ve gerginlikler sonrası kaslardaki aşırı gerilmedir.” diyor.
Yaşanan olumsuz duygular bu şekilde fiziksel sağlığımızı kötü etkilerken, acaba olumlu duygular da sağlığımızı iyi yönde etkiliyor mudur? Psikolojik iyi oluşla fiziksel iyi oluş arasında nasıl bir ilişki vardır? Bu konu üzerine yapılan pek çok araştırma, mutluluk ya da olumlu duygularla fiziksel sağlık arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir. Araştırmalar, mutlu insanların bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğunu, daha az hastalandıklarını, hastalandıklarında daha çabuk iyileştiklerini göstermektedir. Daha spesifik olarak bakacak olursak, araştırma sonuçları, mutlu bireylerde kalp rahatsızlıklarının daha az görüldüğünü ortaya koymaktadır. Bir başka araştırma bulgusu ise, mutlu insanların, mutsuz insanlara nazaran daha az ağrı yaşadıkları yönündedir. En ilginç araştırma sonucu ise, mutlu insanların daha uzun yaşadıklarına yönelik bulgudur. Yanlış okumadınız, mutlu insanlar daha uzun yaşıyor.
Peki, ne oluyor da mutluluk fiziksel sağlığımızı olumlu yönde etkiliyor? Mutlu olduğumuzda salgılanan endorfin, dopamin, serotonin ve oksitosin gibi hormonların sağlığımıza etkileri önemli düzeydedir. Sözgelimi, endorfin hormonu, vücudun ürettiği doğal bir ağrı kesicidir. Yine serotoninin yeterli düzeyde salgılanması ve tutulması depresyonu önlemektedir. Oksitosin hormonu tatmin edici ilişkiler kurmamızda önemli rol oynamaktadır. Mutluluk sonucu salgılanan diğer pek çok hormonun da sağlığımızla doğrudan ilişkileri vardır.
Bunların dışında, kişi mutluysa, muhtemelen sağlığı için gerekli iyi alışkanlıklarını sürdürmede de başarılı olacaktır. Örneğin, egzersiz yapmaya devam edecek, dengeli beslenecek, daha az sigara ve alkol kullanacak ya da sosyal ilişkilerini istenen düzeyde tutacaktır. Bugün biliyoruz ki kilo sorunu olan insanların önemli bir kısmı, bu sorunu “duygusal yeme ihtiyacı”ndan dolayı yaşamaktadırlar. Duygusal yeme sorunu olan insanlar daha az stres yaşasa ve mutlu olsalar daha az yiyeceklerdir. Ayrıca, mutlu insanların riskli davranışlara daha az girdikleri, uykularının daha düzenliği olduğu, daha çok hareket ettikleri ve cinsel yaşam kalitelerinin (cinsel iyi oluş) daha iyi düzeyde olduğu bilinmektedir. Hatta mutlu insanların evlilik yaşamları da daha iyi seyretmektedir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, mutlu insanların, mutsuz insanlara göre sağlıklarının neden daha iyi olduğunu anlayabiliriz.
Sonuç olarak, mutluluk, sağlıklı bir yaşamın önemli bir belirleyicisidir diyebiliriz. Özellikle hastalıklardan korunma anlamında önleyici niteliği görmezden gelinemez. Elbette ki, mutlu olmak doğrudan ağır hastalıkları tedavi edici bir niteliğe sahip değildir. Ancak bu hastalıkların atlatılmasında kolaylaştırıcı bir etkiye sahip olabilir diyebiliriz.
Herkese mutlu ve sağlıklı bir yaşam diliyorum.
Dr. Tayfun Doğan
Psikolojik Danışman
www.tayfundogan.net
Kaynaklar
http://link.springer.com/article/10.1007/s10902-006-9042-1
https://www.york.ac.uk/media/economics/documents/herc/wp/11_07.pdf
Yazılarınız gercekten cok yararlı Tayfun bey .Kaleminize sağlık
Teşekkür ederim 🙂
[…] Mutluluk konusunu ele alırken, önemli düşünürlerin insan doğasına ilişkin görüşlerine de bakmamız gerekiyor. Örneğin Sigmund Freud, insanın yaratılış planında mutluluğun olmadığını, insan tabiatının çoğunlukla kötü, vahşi ve yontulmamış olduğunu, dolayısıyla da toplum insanı ehlileştirmeye çalıştıkça insanın mutsuz olduğunu ve nevrozlar yaşadığını ifade etmiştir. Bu görüşün tamamına katılmamakla beraber haklı olduğu yönlerin olduğunu da insanlık tarihine baktığımızda görebiliyoruz. Bir insan her şeyi bir yana bırakıp yalnızca ikinci dünya savaşında olanları okusa ve araştırsa sanırım insanlık hakkında hiç olumlu şeyler düşünmez. Bu savaşta insan kendi türünden 65 milyon insanı öldürmüş, 20 milyonunu sakat bırakmıştır. […]