Özgecilik kavramı, içerisinde bir incelik ve yücelik barındıran, toplumsal yaşam için hayati önemde bir kavramdır. Özgecilik, alturizm, diğerkamlık, isar, hubbugayr ya da elseverlik gibi isimlerle de ifade edilmektedir. Özgeciliğin özünde, iyilik yapma, yardımseverlik, özveri, cömertlik, empatik olma, merhamet, gönüllülük ve paylaşma vardır. Özgecilik TDK sözlüğünde, çıkar gözetmeksizin başkalarının iyiliği için özveride bulunmayı bir ilke olarak benimseyen ahlaki tutum ve görüş olarak tanımlanmaktadır. Kavram, Selçuk Budak tarafından hazırlanan psikoloji sözlüğünde ise, bireyin kendini düşünmeden, dışarıdan bir ödül beklemeden, hatta bazen kişisel bir bedel ödeyerek, başkalarının çıkarını ve iyiliğini düşünme şeklinde tanımlanmıştır.
Tanımlardan yola çıkarak diyebiliriz ki, bir davranışın özgecilik olarak nitelendirilebilmesi için, gönüllü gerçekleştirilen bir davranış olması, diğer insanlara fayda sağlaması, dışsal bir ödül beklentisi ile yapılmıyor olması ve yerine göre zamandan, enerjiden ve maddi açılardan fedakârlık içeren özverili bir davranış olması gerekmektedir.
Psikoloji literatüründe, bireyi özgeci davranışlara yönelten motivasyonun ne olduğu ile ilgili ciddi tartışmalar vardır. Buna göre, yardım etme (iyilik yapma) davranışının nedeni kişisel bir çıkar sağlamak ya da karşılık almaksa bu davranış özgecilik olarak kabul edilmemektedir. Karşılık bekleyerek yardım yapmanın da mutlaka kendi içerisinde bir değeri vardır ancak bu özgecilik değildir.
Doğrunun bir ucunda özgecilik varken, diğer ucunda da bencillik vardır. Bencillik, bireyin yalnızca kendisini düşündüğü, her durum ve şartta kendisini ön plana koyduğu ve diğer insanları yok saydığı bir özelliktir. Özgeci bireylerin bencillik düzeyleri düşüktür. Özgecilik düzeyi yüksek olan bireyler, bunu bir yaşam felsefesi haline getirmişlerdir. Düşen birisine ilk koşan onlardır. İnsanlara yardımcı olmaktan dolayı mutluluk duyarlar. Sosyal duyarlılıkları oldukça yüksektir. Adalet duyguları gelişmiştir. Merhamet ve empati duyguları yüksek düzeydedir. Bu alturistik bireyler, yalnızca, diğer insanlara iyi davranmakla kalmaz; doğaya, ağaca ve hayvanlara karşı da duyarlıdır. Bu tür insanların yanında kendinizi iyi ve güvende hissedersiniz. Pozitif psikolojinin cevap aradığı sorulardan birisi olan “iyi insan kimdir? sorusuna, “iyi insan, özgecilik düzeyi yüksek insandır” diye cevap verebiliriz. Eğer özgeci bireyler olmasa, toplum yaşanmaz olurdu.
Özgecilik, teorik olarak her ne kadar karşılık beklemeksizin iyilik ve yardım yapma olarak tanımlasa da, özgeci davranışta bulunan kişiye pek çok fayda sağlamaktadır. Özgecilik, bireyin psikolojik iyi oluşuna ve mutluluğuna katkıda bulunmaktadır. Nasıl olmaktadır bu? Öncelikle, özgeci davranışta bulunan kişi iyi bir şey yapmış olmanın verdiği olumlu duyguları yaşar. Ruh sağlığı açısından öz-saygı kritik öneme sahip bir özelliktir. Özgeci davranışlarda bulunan birey, kendisini, faydalı, yardımsever ve iyi bir insan olarak değerlendirebilir. Bu durumda, onun öz-saygı düzeyini etkileyerek psikolojik iyi oluşuna katkı sağlayabilir. Artı olarak, yardımcı olduğu kişiyle arasında pozitif duygular yaşanmasına neden olur. Özgeci birey, kendisinden daha kötü durumdaki insanlara yardımcı olduğunda, genel olarak yaşadığı suçluluk duygularından da kurtulur. Özgeci davranışlar, yaşama anlam katan davranışlardandır, bu da ruh sağlığı için çok çok önemlidir. Kişi zor durumdaki birisine yardımcı olduğunda kendi iyi durumunun da farkına varır ve bu farkındalık da şükran duyguları yaşamasını sağlar.
Bunların dışında, özgecilik düzeyi yüksek insanlar başkaları tarafından sevilirler, bu durumda onlara sosyal destek sağlar. Sosyal destek ve sevilme, bireyin kendisini değerli hissetmesini sağlar. Hatta karşı cinsle ilişkiler anlamında, insanları en çok etkileyen iki özellikten birisi de özgeciliktir (diğeri de özgüven). Yani özgeci insanlar daha kolay eş ya da sevgili bulabilirler. Tüm bunlar bireyin psikolojik iyi oluşuna doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlar.
Tüm bu olumlu taraflarının yanında, özellikle belirtmem gereken bir husus daha var ki, özgecilik davranışları, kişinin kendisini değersizleştirmesine ve patolojik düzeyde fedakarlık davranışlarına dönüşürse, kişinin ruh sağlığı bozulabilir. Burada dikkat edilmesi gereken hassas nokta nedir? Kişi özgüveni yüksek bir bireyse ve özgeci davranışları hiçbir zorlama olmaksızın, kendi içinden geldiği için ve gönüllü olarak yapıyorsa sorun yoktur. Ancak öz-saygısı düşük olduğu için, kendisini değersiz hissettiği için, insanlara “hayır” diyemediği için ya da kendisini diğer insanlara kabul ettirebilmek amacıyla gönülsüzce özgeci (!) davranışlarda bulunuyorsa bu durum ruh sağlığını bozacaktır. Bu noktaya çok dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum.
Bir süre önce ben de özgecilikle ilgili bir çalışma yapmıştım. Bu çalışmada özgeciliği ölçmek üzere bir ölçek geliştirmiştim. Ölçeğe sitenin “psikolojik ölçme araçları” ile ilgili kısmından ulaşabilir ve özgecilik düzeyinizi ölçebilirsiniz. Bu çalışmamda, özgecilikle mutluluk arasındaki ilişkileri incelemiştim. Beklediğim gibi özgecilikle mutluluk arasında pozitif yönde ilişkiler bulmuştum. Önemli bir bulgu da özgeciliğin mutluluğu önemli derecede yordadığı şeklindeki bulguydu. Üniversite öğrencileri üzerinde gerçekleştirdiğim bu çalışmada kız ve erkek öğrencilerin özgecilik düzeyleri arasında bir farklılık ortaya çıkmamıştı. Yapılan başka araştırmalarda ise, kadınların erkeklere göre, yaşlıların da gençlere göre daha özgeci oldukları yönünde bulgular söz konusudur.
Özgecilikle ilgili daha söylenecek çok şey var ancak yazının okunurluğuna zarar vermeme adına burada yavaş yavaş bitireyim. Özgecilik, maalesef ülkemizde psikoloji alanında çok az çalışılan konulardan birisidir. Oysa kültürel bağlamda derinlemesine yapılacak pek çok araştırmaya ihtiyaç var. Bir değer olarak, çocuklarımıza kazandırmaya ihtiyacımız var. Bu toplum nasıl düzelecek diye soruyorsunuz ya, alın size reçete işte: Özgecilik.
Dr. Tayfun Doğan
www.tayfundogan.net
Tüh tüh tüh… Karşılık beklemeden yapılan mıydı Özgecilik? E hani? Psikolojiye faydası falan? Psikolojimiz iyi olsun diye mi yani?..